30 Eylül 2006 Cumartesi
26 Eylül 2006 Salı
SEN DE GEL OYNA SUSAM SOKAĞINA!
20 yaş ve üzerinde olanlar gayet iyi bilir Susam Sokağı'nı. Çocukluğumun unutulmazlarındandır. Videosuna rastlayınca nasıl sevindim, nasıl duygulandım anlatamam (of ya ağlıycam neredeyse). Oturup seyredişim geldi gözümün önüne. Dün gibi hatırlıyorum tipleri, olayları, şarkıları... Bunlar böyle hep neşeli, birlik beraberlik içinde yaşar giderlerdi. Edi'yle Büdü tartışırdı durmadan. Şarkıları da çok komik olurdu. Minik Kuş, Kurabiye Canavarı da vardı... Şarkılardan birisi şöyleydi;
- yağmurlu fırtınalı bir havaaaa!!
- şaşırdım yolumu karanlıkta
- bana söyler misiniz? nasıl gidilir susam sokağınaaa!!!
- olmuyor olmuyor olmuyooor dıışşiyynnn!
Ne masum ne temiz bir çocuklukmuş bizimkisi. Yazık bugünün çocuklarına..
24 Eylül 2006 Pazar
UydurMASYON

23 Eylül 2006 Cumartesi
PDF Calender

Köpeğinizi sokaklara terk etmeyin

Arama motorlarından çeviri hizmeti

İncelemek için tıklayın:
Google Translate
Alta Vista Babelfish
20 Eylül 2006 Çarşamba
Süper Gerilla "BEL FITIĞI"
Bir şehir efsanesi olan, İstanbul'da istisnasız tüm köprü, alt ve üst geçitlerde gördüğümüz bir yazıdır bu "bel fıtığı - 0555.487 66 ..". Altında mutlaka telefon numarası bulunur. Son 10 yıldır cep telefonu numarası yazılır. Ankara ve İzmit'te bile görmüşlüğüm vardır bu yazıyı. Nasıl örgütlenirler, neden hep benzer yerlere yazarlar, bu kadar çok bel fıtığı hastası mı vardır diye sayısız soru gelmektedir insanın aklına. Hem neden üst geçit ve köprülerdedir. İnsanlar sabah-akşam ordan oraya koşturmakta, yolda belde bir anda beli fıtık olmakta, acil olarak bir fıtık uzmanı mı aramaktadırlar?
Bu akşam Melis'le dönerken irdeledik olayı. Türlü yorumlarla pek bir eğlendik. Eve gelince, bir araştırayım bakalım neymiş aslı astarı dedim. Bir de ne göreyim? Meğerse bu numara "genelev vb. yerlerin" numarasıymış. Israrlı yorumlar var böyle olduğu konusunda. Şaşırdım önce, sonra takdir ettim adamları. Nasıl düşünmüşler? Nasıl uygulamışlar? Sürekliliği, ilgi çekmeyi, yayılmayı, açık havayı, yaya trafiğini nasıl irdelemiş ve değerlendirmişler? Üstelik tek kuruş ödemeden. Sonra bu bağımsız ve özgür eylemlerine neden "bel fıtığı" adını vermişler?
Bravo diyorum ve gördüğüm ilk numarayı arayıp, işin aslını bizzat öğrenmeyi düşünüyorum. Öğrenince yazarım tekrar...
Bu akşam Melis'le dönerken irdeledik olayı. Türlü yorumlarla pek bir eğlendik. Eve gelince, bir araştırayım bakalım neymiş aslı astarı dedim. Bir de ne göreyim? Meğerse bu numara "genelev vb. yerlerin" numarasıymış. Israrlı yorumlar var böyle olduğu konusunda. Şaşırdım önce, sonra takdir ettim adamları. Nasıl düşünmüşler? Nasıl uygulamışlar? Sürekliliği, ilgi çekmeyi, yayılmayı, açık havayı, yaya trafiğini nasıl irdelemiş ve değerlendirmişler? Üstelik tek kuruş ödemeden. Sonra bu bağımsız ve özgür eylemlerine neden "bel fıtığı" adını vermişler?
Bravo diyorum ve gördüğüm ilk numarayı arayıp, işin aslını bizzat öğrenmeyi düşünüyorum. Öğrenince yazarım tekrar...
19 Eylül 2006 Salı
Ömrümden uzun ideallerim var

Not: Kitabın yeni basımında bolca redaksiyon yapılması lazım. Sanırım Suna Hanım’ın doğum gününe yetiştirmek için acele edildiğinden pek düzeltme yapılamamış. Kendisi görüp düzelttirmiştir gerçi çoktan :) kitabı okuyanlar bilir...
ALS hastalığı nedir?
Tedavisi mümkün değil denen, "motor nöron hastalığı" olarak da bilinen Amiyotrofi Lateralskleroz (ALS) nadir görüldüğünden pek bilinmeyen bir hastalıktır. Kas ve sinir erimesi hastalığı olarak ta tanımlanır. Sadece motor nöronları etkilediği için beyin fonksiyonları bozulmaz, hasta ileri dönemlerde bile etrafta olup bitenin farkındadır ama tek bir kasını bile hareket ettiremez.
çok fena çizerim 2 - yaz bitti
18 Eylül 2006 Pazartesi
Okulun ilk günü, ilk okul günü

Sabah hep birlikte yapılan kahvaltıdan sonra okulun yolunu tuttuk. Törenler, sıra olmalar derken hoop hadi sınıfa. İlk dersin ardından zil çaldı ve koşarak bahçeye dağılan irili ufaklı yeşilli turunculu çocuklar. Bora da geldi. Anaokulundan arkadaşları ile aynı sınıfta olduğu için çok mutlu. Üstelik tenefüste oyun parkında oynayacak. Ya biz? Onu öpüp tekrar derse uğurladık. Ben anne olarak küçük bir ayrıcalıkla sınıfa kadar eşlik ettim oğluma. Sıraya oturunca sanki daha mı büyük gözüküyor ne?
Küçüçük bebeğim artık okul sıralarında. İçimde büyük bir gurur ondan daha da büyük bir heyecan ve bolca da burukluk var. En son artık anne sütünü kestiğimizde hissetmiştim bu duyguyu. O zaman da aynı ayrılık hüznü sarmıştı içimi. Hiçbiri ayrılık değil oysa, sadece büyüyor Boracık. Sevgiyle sarmalanmış kozasından, rengarenk bir kelebek olarak çıkıyor yavaşça. Okuldan ayrılırken, heyecandan bitap düşmüş dizlerimin, bacaklarımın vücudumu taşımakta zorlandığını fark ettim. Ömrünün her günü böyle güzel ve neşeli geçsin canım oğlum.
12 Eylül 2006 Salı
Trafik
İstanbul'da yaşamanın en büyük bedeli "trafik" olsa gerek. Her sabah ve her akşam istisnasız katlandığımız, randevulara, havaalanına, toplantılara yetişmek için erkenden yola çıkarak saatlerimizi harcadığımız ulaşım çilesi... Bu akşam eşim ve K., Olimpiyat Standı'nda oynanan Galatasaray-Bordeux maçı için 20.15'te yola çıkıp 22.15'te kös kös eve geri döndüler :p Taa Şirinevler'den dönmüşler. Sebep duran, ilerlemeyen, delirten trafik! Evde TV karşısında mis gibi bira içip sohbet ederek maç izlemekde güsel :) yetinmesini bilene... (dakika 89 tek gol yok)
ikea - KOM IN I GARDROBEN

bu da bizim ikea türkiye web sitesi.
8 Eylül 2006 Cuma
Diesel Heaven - microsite

Diesel'in 2006 sonbahar - kış kampanyası için hazırlanmış "Cennet" temalı microsite'ı Diesel Heaven ilginç olmuş. Biraz durağan olmakla birlikte, konsept odaklı çalışmakta ne kadar başarılı olduklarına bir kez daha ikna ediyorlar.
7 Eylül 2006 Perşembe
Le Cool Magazine Amsterdam

Hande Altaylı'nın "Aşka Şeytan Karışır" adlı bir çırpıda okunup biten kitabından...
günahı yalnız günahkârlar mı işler? kötülüğü sadece kötüler mi yapar? ahlâksızlık sadece ahlâksızların mı tekelindedir? yüzyıllardır aşkın insanoğluna yaptırdıkları için şeytan işi denilmiştir.
sol yanımızda?
omzumuzda?
içimizde?..
şeytan bunun neresinde!
aşka şeytan karışır. karışmamışsa o aşk değildir...
Kitabın sonu, ı-ıhh!
günahı yalnız günahkârlar mı işler? kötülüğü sadece kötüler mi yapar? ahlâksızlık sadece ahlâksızların mı tekelindedir? yüzyıllardır aşkın insanoğluna yaptırdıkları için şeytan işi denilmiştir.
sol yanımızda?
omzumuzda?
içimizde?..
şeytan bunun neresinde!
aşka şeytan karışır. karışmamışsa o aşk değildir...
Kitabın sonu, ı-ıhh!
Google Trends
Google Trends, 1 yada daha fazla terimin seçilen zaman aralığında arama popülerliğini grafik olarak gösteren farklı bir uygulama. Zaman dilimini belirlemek için sağ üstteki alanlardan seçim yapmak gerekiyor. Grafiğin ölçeğinin olmaması devantaj, bu da olsa epey bir iş görürmüş. Uygulamaya örnek olarak "formula 1" yazıyoruz. Karşımıza çıkan grafikten anlıyoruz ki, 223 ülkede yayınlanan formula istanbul grandprix'i ile Türkiye'yi süper tanıttığımız koca bir yalan.
6 Eylül 2006 Çarşamba
United 93
Not: Amerikan Ulusal Sivil Havacılık Dairesi Başkanı Ben Sliney, filmde kendisini oynuyor. Bu cehennem gününü, film için tekrar yaşaması inanılmaz..
Trailer:
5 Eylül 2006 Salı
çok fena çizerim
Google image labeler

1 Eylül 2006 Cuma
msn messenger: SAKLANMAYAN SOBE!

Pek bir becerikli olan bu yazılımlardan birinin marifetlerine göz atalım:
Some key features of "Messenger Detect":
· Detect and record all MSN chats in your local network automatically.
· No need to install any client software on the target computers.
· Work secretly undetected by the target computers.
· Easy-to-use interface makes detecting and recording simple.
· Accessing and setting are all password protected
· Log is automatically saved as the same format as you see in the MSN Messengers including Instant messages with color and font, emotion icons and more.
· Search log very easily and efficiently.
· Edit log directly in Messenger detect
· Set your favorite color. 11 color themes provided!
· Export the rich text messages to a RTF file easily.
· Read recorded messages for you.
· Date time stamp is added on every recorded message.
Gördüğünüz gibi arkadaşlar bu iş şehir efsanesi olmayı aşıp, ayağa düşmüş bir yazılımın ucundadır. Bu iş bu kadar kolayken, her meraklı bilgi işlemci bir gün bunu tadacaktır gibi geliyor bana. Özel hayatın gizliliği, teknolojinin fettanlığına yenilmiştir... Bu oyunda saklanmayan sobedir, ebe için söylenecek sözler bu site için ayıp şeylerdir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)