Bugün güzel havanın peşine takılıp Bayramoğlu'na attık kendimizi. Ne çok özlemişiz, gidince anladım.

Evi hafta içinden temizlettiğimiz iyi olmuş. Hiçbir şeyle uğraşmak zorunda kalmadım.
Yaz sonunda buradan ayrılırken karnımda olan Çağan bey kucağımda döndü sahalara. Görenler şaşırdılar, pek bir sevdiler keratayı.

Eve girince şaşırdı ve inceledi etrafı. Meraklı cüce çok aç olmasına rağmen sağı solu kolaçan etmekten doğru dürüst emmedi bile. Sonra uyuyacağı zaman da huzursuzlandı ama sonunda teslim oldu uykuya...

Birkaç ay sonra tozunu atmaya başlar artık buranın. Evine hoş geldin küçük adam. Az beklemedik seni burada….
Bora kıdemli tabii. Bütün gün arkadaşıyla fink attı. Bol bol bisiklete bindi. Neredeyse yüzünü görmedik. Söylediğine göre kalecilik yeteneklerini geliştirmiş. Arkadaşı çalıştırmış bunu!??!!

Bayramoğlu’na gidilir de mangal yakılmaz mı? Off hem de nasıl yakılır, yenilir ve hatta yutulur. Bizim kasabın nefis köftelerini bütün bütün yutacaktık neredeyse.
Mangal ateşinde pişmiş kahveyle tamamladığımız gün, koskocaman bir yazın provası gibiydi.

Cesaret edip iyi ki almışız bu evi. Çok güzel bir iş yapmışız, çook!!